Gazze için ateşkes tamam, peki kalıcı barış mümkün mü? Unutulmaması gereken 'risk'

Eki 9, 2025 - 12:28
 0  0
Gazze için ateşkes tamam, peki kalıcı barış mümkün mü? Unutulmaması gereken 'risk'

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail ile Hamas’ın Gazze’de ateşkes planının ilk aşamasını onayladığını duyurarak tüm esirlerin 13 Ekim’de serbest bırakılacağını açıkladı. Trump, anlaşmanın Orta Doğu’da kalıcı barış için tarihi bir adım olduğunu belirterek Türkiye, Katar ve Mısır’a arabuluculuk çabalarından dolayı teşekkür etti.

Hamas da savaşın sona ermesini, İsrail’in çekilmesini ve yardımların girişini içeren anlaşmayı doğrularken, esir takası için gerekli listelerin iletildiğini bildirdi. İsrail ordusu ateşkes kapsamında birliklerini kısmen geri çekmeye hazırlanırken, Başbakan Netanyahu da 'Tanrı’nın izniyle tüm esirleri geri getireceğiz.' açıklamasında bulundu.

Gazze'de tarihi ateşkes böyle geldi! Türkiye'nin kilit rolü

Bu ateşkes anlaşmasıyla bölgeyi önümüzdeki süreçte neler bekliyor? Ateşkes anlaşmasında Türkiye nasıl bir rol üstlendi? Türkiye’nin eski Los Angeles Başkonsolosu Gülru Gezer, DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi KKTC/Lefkoşa Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Öğretim üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli Milliyet.com.tr'ye değerlendirdi.

'İçinde ateşkesi de barındıran ve önümüzdeki yıllara, döneme ilişkin bölgeye barış getirmeyi amaçlayan bir plan olarak görmek lazım.' şeklinde konuşanTürkiye’nin eski Los Angeles Başkonsolosu Gülru Gezer, 'Bu planın ilk aşaması ateşkes, rehine, tutuklu takası ve insani yardımın sokulması. Aynı zamanda İsrail savunma uvvetlerinin Gazze'den kademeli olarak geri çekilmesi konusunda bir mutabakata varıldı.' ifadelerini kullandı.

Önemli bir adım olduğunu fakat uzun soluklu süreçteki 'ilk adım' olarak bunun değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gezer,'Tarafların ve özellikle de İsrail'in bu sürece, bu mutabakata riayet etmesi önemli. Esirlerin geri alınması sonunda İsrail'in yeniden Gazze'ye saldırdığı ve hiçbir tepki görmediği bir durumun asla yaşanmaması gerekir. Dolayısıyla ABD ve bölge ülkeleri başta olmak üzere Gazzelilere ve Hamas'a yönelik olarak çok net bazı garantilerin de verilmesini düşünüyorum.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze'deki ateşkesin yakın takipçisi olacağız

ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM NE OLACAK?

Soykırımın durmasının da önemli olduğuna dikkat çeken Türkiye’nin eski Los Angeles Başkonsolosu Gezer, 'Tabi meşakkatli süreç bundan sonra başlayacak. Çünkü Hamas'ın silah bırakması, plana göre bölgenin terörden arındırılması gibi hususlar, Filistinlilerden oluşan teknokrat bir yönetim kurulacak. Kim orada yer alacak, kim seçecek, barış konseyinde Trump'tan başka kim yer alacak? Bölgede geçmişte attığı adımlar nedeniyle Tony Blair'ın yer almasına sıcak bakılmıyor. Ondan sonra kurulacak istikrar gücüne kimler katılacak, hangi ülkeler katkıda bulunacak? Buna Hamas, Filistin ve İsrail'in çekinceleri olacak mı belli ülkelere yönelik? Bunların hepsi tabii ki müzakere edilmesi gereken, bir takvime bağlanması gereken hususlar. Çünkü neyin, ne zaman yapılacağı, hangi vadede yapılacağı konusunda bir belirsizlik var.

Bu soykırım ve saldırıların durması açısından fevkalade bir adım. Ama riayet edilmesi lazım. Önümüzde esas daha zorlu adımların atılmasını gerektiren uzun oluklu bir süreç var.' şeklinde konuştu.

ANLAŞMANIN DÖNÜM NOKTASI

DİPAM Başkanı Dr. Tolga Sakman ise değerlendirmesinde, 'Bu müzakerelerin yeniden başlaması ve bu şekilde sonuçlanmasının da Donald Trump'ın etkisini göz ardı etmemek lazım. Özellikle BM Genel Kurul sonrasında yapılan toplantı bu anlaşma için dönüm noktası oldu diyebiliriz. ABD ve İsrail’in özellikle üstünde durduğu 'rehinelerin tamamının geri alınması' noktası anlaşmanın devamlılığı için kritik. Hamas stratejik olarak tuttuğu rehinelerin tamamını teslim ettiğinde İsrail saldırılarının devam edip etmeyeceği şu anda çok belli değil. Yani yine iyi niyet üzerine inşa edilmiş, İsrail için zorlayıcı tedbirleri henüz oluşmamış, daha önceki tecrübelerden dolayı ihtiyatlı şekilde yaklaşılan bir anlaşma. Ateşkes duyurulmasından saatler sonra bile İsrail’in Gazze’ye saldırı haberlerinin gelmesi ihtiyatlı yaklaşım için önemli bir neden. Ateşkesin devamlılığı ve şartları barışı temin edecek veya etmeyecek.' dedi.

Hamas ile İsrail anlaştı! Mısır basını: Gazze'de ateşkes için imzalar atıldı

'Hem ABD hem de Hamas tarafından yapılan açıklamalarda resmi arabulucu olan Katar ve Mısır ile birlikte Türkiye’ye de teşekkür edilmesi aslında son kertede anlaşmanın inşa sürecine Türkiye’nin nasıl destek verdiğini gösteriyor.' diyen Dr. Sakman, 'Trump, bölgede bir barış hali oluşturmak için Türkiye’nin etkisinin olduğunu, Sayın cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Washington ziyaretinde altını çizmişti. Şimdi bu barış halinin devamının sağlanması için oluşturulacak hukuki ya da fiziki bir kontrol grubunda Türkiye’nin rolü de bekleniyor.' ifadelerini kullandı.

TARAFLAR BİRBİRİNE GÜVENMİYOR, ATEŞKES İHLALİ OLUR MU?

Doç. Dr. Emete Gözügüzelli de, 'Bu ateşkes neden önemli? Bir, insani boyut açısından Gazze'deki sivil halkın ağır mağduriyetlerinin giderilmesi ve insani yardım ile girişimin sağlanması açısından son derece kritik. Ancak ateşkes ile mümkün olabilir. İki, diplomatik kırılma ve yeni süreç başlatma potansiyeli oldukça yüksek. Uzun süreli bir çatışma diplomatik ilişkileri zorlaştırırken, ateşkes yeni bir masaya oturmayı mümkün kılan adımdır. Ve taraflar arasındaki güvensizlik büyük olsa da ateşkesi bu aşamada özellikle Türkiye etkisiyle kabul etmeleri yeni uzlaşma dinamiği açısından önemlidir.' dedi.

Amerika, Katar, Türkiye, Mısır gibi devletler bu ateşkesin şekillenmesinde önemli pozisyon aldıklarını hatırlatan Doç. Dr. Gözügüzelli, 'İsrail için de uluslararası bir baskının ateşkes masasına oturmasıyla hafifletilme fırsatı doğar. Bu çatışmanın bölgesel çatışmaya yayılma riskinin de daha aza indirgenecek bir sonuca sebep olduğunu görmekteyiz. Bu kalıcılık ve anlaşmanın sürdürülebilir olması çok ciddi zorlukları da getirir. Özellikle taraflar hala birbirine güvenmiyor ve ateşkesin ihlali her an mümkün.

Bölge dışı aktörlerin çıkarlarına baktığımızda Amerika, İran, Suudi Arabistan vb. aktörler, 'Anlaşmanın devamını gerçekten istiyor mu?' yoksa 'Bu geçici anlaşma rehinelerin kurtarılması için mi?' bir ağırlık sergiliyor. Açıkçası bölgesel çıkarlar açısından, bölgesel silahlanma ve kuşatma faaliyetlerine baktığımda bu ihtimal 'geçici nitelikli' ancak şu an için değerlendirmemiz mümkün olabilir. Daimi kalıcı barışın gelmesi bu aktörlerin çıkarlarından dolayı bölgede süreci zorlaştıran, istikrarı zorlaştıran hamlelerdir. İsrail iç siyasetine de baktığınızda koalisyon baskıları, seçim döngüsü, ateşkesin sürdürülebilir ne kadar kılar, onu da bir soru işareti olarak değerlendirmemiz gerekir.' ifadelerini kullandı.

UNUTULMAMASI GEREKEN RİSK

Anlaşmanın hızlı bir şekilde bozulma riski hala masada olduğunu da belirten Doç. Dr. Gözügüzelli, 'İnsani krizlerin geçici ateşkesin varlığına rağmen geçtiğimiz süreçlerde İsrailtarafından özellikle bloke edilmesi, bu riskin her zaman söz konusu olması unutulmamalıdır. Bu noktada Türkiye'nin önemi ve ateşkesin geleceği ön plana çıkmakta. Türkiye hem arabulucu, hem garantör, hem de bölgesel aktör olarak çok önemli avantajlara sahip bir ülkedir.' ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN KAPASİTESİ İSRAİL'İ BASKILAYABİLİR

Doç. Dr. Gözügüzelli sözlerini şu cümlelerle tamamladı; Türkiye'nin rolü elbette ilgili taraflara kurulacak jeopolitik baskıda önem arz eden bir hamledir. Kısa vadede evet geçici ateşkes, nefes alma mahiyetindedir. Fakat uzun süreli kalıcı barışın ancak kapsamlı siyasi çözümle olabileceğini Türkiye de 'iki devlet' esasında görmektedir. Türkiye'nin doğrudan arabuluculuk kapasitesi dışında garantör olma kapasitesi bölgede İsrail'i baskılayabilir. Türkiye'nin Filistin davasındaki güçlü desteği, Türkiye'nin bölgedeki hem İslam dünyasında, hem kamuoyunda, hem de Doğu Akdeniz'de çok önemli bir aktör olarak konumlanmasına sebep olmuştur. Türkiye'nin özellikle liderlik diplomasisi çerçevesinde sayın Erdoğan'ın bu süreçte ilk andan itibaren 2 yıldır ısrarlı bir şekilde meseleyi gündemde tutması, Filistin halkına vermiş olduğu destekle bugün uluslararası kamuoyu bunun farkındalığına erişmiştir.

TÜRKİYE: GÜÇ KAZANDIRICI, GÜVEN UNSURU

Türkiye, Katar, Mısır ve Amerika ile birlikte ateşkes planında arabulucu olarak yer alan en önemli aktörlerden biri olarak öne çıktı. Özellikle Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu konuda kamuoyunu görüşmelerle ilgili bilgilendiren açıklamalar, ateşkesin ilan edilmesinin yakın olduğu açıklaması, Türkiye'nin istihbarat servisi ve üst düzey yetkilileri mercisinde nasıl yer aldığını bize gösterdi. Özellikle MİT Başkanı İbrahim Kalın'ın da bu görüşmelere katılması önemli bir aktör olarak Türkiye'nin bu görüşmelere katılmasını sağladı. Elbette Türkiye'nin Hamas ile bazı düzeylerde temas kurabilen bir ülke olması ve bu arabuluculuk pozisyonunu düşündüren bir konu oldu. Hamas cephesi Türk katılımının güç kazandırıcı, güven unsuru olarak değerlendiriyor. Türkiye, müzakere sürecinde teknik detayların çözülmesinde, anlaşmazlık konularında, kilit noktalarda bunların tanımlanmasına katkı koyarak, taraflar arasında koordinasyonu sağlayan aktif bir rol oynayan pozisyonda.

Özellikle Türkiye'nin buradaki İsrail'e yönelik eleştirileri, diplomatik baskısı da ateşkesin bir parçası olmuştur.

Tepkiniz ne oldu?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 0
Eğlenceli Eğlenceli 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Wow Wow 0