Louvre rezaleti

Eki 21, 2025 - 06:53
 0  0
Louvre rezaleti

Fransa’nın başkenti Paris’in kalbindeki dünyaca ünlü Louvre Müzesi geçtiğimiz pazar günü tarihi bir soyguna sahne oldu. Dört kişi olduğu belirtilen soyguncular, müzenin sabah 09:00’da açılmasından yarım saat sonra Louvre Müzesi’nde tarihi mücevher koleksiyonuna ev sahipliği yapan birinci kattaki Apollon Galerisi’ne girdi. Maskeli soyguncular sadece 7 dakika süren soygunda 9 çok değerli mücevheri çalarak ellerini kollarını sallayarak güpegündüz kaçtılar. Bu mücevherlerden biri soyguncuların yolda düşürmesiyle bulundu.

Kamyonla geldiler

Soyguncuların Apollon Galerisi’nin altına nakliyecilerin kullandığına benzer uzayabilen merdivenli bir kamyon park ettikleri, bu merdivenle çıkarak camı kesip pencereden içeri girdikleri ve aynı yöntemle vitrinleri açarak soygunu gerçekleştirdikleri bildirildi. Fransa İçişleri Bakanı Laurent Nunez’e göre soygun sadece 7 dakika sürdü, Kültür Bakanı Rachida Dati’ye göre ise bu süre 4 dakikaydı! Müzedeki görevlileri kesme aletiylekorkutup kaçan soygunculardan dördünün inşaat işçisi kılığında olduğu, diğer ikisinin ise scooter kullandığı ifade edildi. Soyguncuların müzeye girmesinin ise 30 saniye sürdüğü öne sürüldü! Louvre Müzesi’nden 1911’de çalınan Mona Lisa tablosu da 1913’te bulunmuştu.

Neler çalındı?

Soyguncular, günde ortalama 30 bin kişinin ziyaret ettiği Louvre Müzesi’nde yüksek güvenlikli olduğu söylenen iki vitrini hedef aldı. Vitrinleri parçalayıp 19. yüzyıla ait 9 tarihi mücevher çalıp kaçtılar. Kaçarken, Napolyon III’ün eşi, İmparatoriçe Eugenie’nin tacını düşürdüler. 1354 adet elmas ve 56 zümrütle kaplı taç hasarlı olarak bulundu. Diğer 8 paha biçilmez mücevher ise kayıp. Bunlar arasında Napolyon’un eşi İmparatoriçe Marie-Louise’e hediye ettiği zümrüt-elmas kolye, küpeler ve broş; İmparatoriçe Eugenie’ye ait 2 bin elmasla bezeli taç ve broş; Fransız Kraliçeleri Marie-Amelia ve Hortense’e ait bir taç, kolye ve küpe var.

‘Sipariş soygun olduğu anlaşılıyor’

MESUT ALP (ARKEOLOG-YAZAR): ”Prestij için yapılmış profesyonel bir sipariş soygunu. Bu mücevherlerin bir piyasa değeri yok, bunlar kraliyet mirası, sadece çok dar çevrelerde el değiştirebilecek eserler. Profesyonel bir organizasyon ve zekice planlanmış. Bu, amatörlerin işi değil, üzerinde haftalarca çalışılmış bir operasyon. Dünyanın en büyük müzelerinde bile güvenlik zaafiyeti var. Louvre gibi müzeler çok büyük yapılardır. Bu tür yerlerde genelde pasif güvenlik sistemi kullanılır. Yani bir eser çalındığında alarm çalarak müzeyi otomatik olarak kilitler, hırsızlar bunu tahmin edip kaçış yollarını oluşturmuşlar. Normalde bu kadar büyük bir yapının çevresinde en küçük hareket bile güvenlik birimleri tarafından tespit edilmeli. Cam kırıldığında alarm devreye girmeli, pencere açıldığında sistem anında uyarı vermeliydi. Ancak görünen o ki ne sensörler ne de dış cephe alarmı çalışmış. Bu durum, müzede çok ciddi bir güvenlik açığı bulunduğunu gösteriyor. Bu mücevherlere fiyat biçilemez. Çünkü sadece elmas ya da altın değerinden değil, tarihsel bağlamından ve işçiliğinden söz ediyoruz.”

KEMAL CAN SÜLEYMANİYE (MÜCEVHER EKSPERİ): “Çalınan mücevherlerin izini sürmek neredeyse imkansız. Damgalı, orijinalliği belgelenmiş bir parçayı doğrudan piyasaya çıkarmak büyük bir risktir. Çünkü böyle bir ürün hemen fark edilir. Profesyonel hırsızlar bu nedenle mücevheri parçalayıp değerlendirir. Eğer üzerindeki taşlar değerliyse, montörünü taşlarından ayırırlar, taşları ayrı, montörü ayrı satarlar. Bu şekilde parçalar halinde satıldığında çalıntı olduğu anlaşılmaz. Genelde bu tür parçalar Rusya, Bulgaristan gibi ülkelerde değerlendirilir. Louvre gibi dünyanın en güvenlikli müzelerinden birinde böyle bir soygunu gerçekleştiren kişiler kesinlikle profesyoneldir. Çalınan parçaları doğrudan piyasaya sürmezler, taşlar ve montörler ayrı ayrı satılır. Böylece mücevherin kimliği parçalanarak yok edilir. Bunlar paha biçilemez eserler olduğu için bir fiyat söylemek doğru olmaz.”

MERVE KORKMAZ (MİLLİYET YAZARI): “Uluslararası Müzeler Konseyi (ICOM), müzelerin güvenlik, koruma, koleksiyon edinimi ve etik yönetim konularında uluslararası düzeyde kabul gören temel standartları belirler. Bu belge, aynı zamanda müze yapılarının güvenliğine de doğrudan atıfta bulunur. Dolayısıyla, müze güvenliğine bütüncül bir yaklaşım getirerek, hem fiziksel hem de etik koruma sorumluluğunu tanımlar.”

HASAN MERT KAYA (MİLLİYET YAZARI): “Çalınan eserler, Fransız ulusal kimliğini temsil eden parçalar. Tabii maddi değeri ayrı bir konu. Bu hırsızlığın direkt Fransız ulusal kimliğini hedef aldığını düşünüyorum.” -ÇİĞDEM YILMAZ/HABER MERKEZİ

Soyguncular yabancı mı?

Müzelerin güvenliğinde zaaf olduğunu kabul eden İçişleri Bakanı Laurent Nunez, Louvre Müzesi soygununun muhtemelen deneyimli, yabancı soyguncular tarafından gerçekleştirildiğini söyledi. Diğer yetkililer de 60 kişilik bir soruşturma ekibinin soygunu tüm yönleriyle incelediğini, uzmanların organize suç örgütleri üzerine odaklandığını belirtti. Öte yandan müzayede evi Drouot’nun başkanı Alexandre Giquello, ganimetin mevcut haliyle satılmasının imkansız olduğunu ifade etti.

Fransız müzelerinde güvenlik zaafiyeti

*Soygun, Fransa’nın müzelerindeki güvenlik yetersizliğini yeniden gündeme getirdi. Adalet Bakanı Gerald Darmanin, Louvre Müzesi’ndeki güvenlik açıklarını kabul etti. Darmanin, “Kesin olan şu ki başarısız olduk. Paris’in ortasına bir mobilya asansörü park edip, insanları birkaç dakika içinde yukarı çıkarıp paha biçilmez mücevherleri kapmayı başardılar ve bu da Fransa’ya korkunç bir imaj verdi” dedi.

*Pazar günkü baskın, eleştirmenlerin ülkedeki müzelerde güvenliğin yetersiz olduğu, müzelerin bankalardan çok daha az güvenli olduğu ve hırsızların giderek daha fazla hedefi haline geldiğini söylediği tartışmayı yeniden başlattı.

*Louvre Müzesi soygununun yanı sıra geçen ay Paris Doğa Tarihi Müzesi’nden 700 bin dolarlık altın örnekleri, Limoges şehrindeki müzeden 7.6 milyon dolarlık eser çaldılar.

*Fransa Cumhurbaşkanı Macron soyguncuların yakalanması, hazinenin bulunması için her şeyin yapıldığını söyledi. Ancak aşırı sağcı Ulusal Birleşme Partisi lideri Jordan Bardella, “Devletin parçalanması nereye kadar gidecek?” diye sordu ve hırsızlığı “ülkesi için dayanılmaz bir aşağılanma” olarak nitelendirdi.

*Louvre Müzesi’nde ziyaretçi kalabalığının ve personel yetersizliğinin güvenlik zaafı yarattığı söyleniyor. Zaten bu nedenle haziran ayında grev yapılmıştı. Sendikalar da kitle turizminin personel üzerinde baskı yarattığını ifade ediyor.

Tepkiniz ne oldu?

Beğen Beğen 0
Beğenmedim Beğenmedim 0
Sevdim Sevdim 0
Eğlenceli Eğlenceli 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Wow Wow 0